7 Şubat 2010 Pazar

The Sheltering Sky 2

filmin izlenmesi kadar kitabının da mutlaka okunması gereken bir paul bowles eseri. kitaptan uyarlanan kimi filmlerde oluşan boşluklar bu filmde yok. kitap ile film arasında birbirini tamamlayan bir öğe oluşmuş durumda. bu şekilde bir tamamlayıcı nitelik beklemiyordum ama yönetmenin bu konudaki başarısı büyük olmuş. burada şahsi önerim; öncelikle filmin izlenmesi yönündedir. daha sonrasında kitap okunmalı. görselliğin kitap boyunca devam etmesi ayrı bir heyecan veriyor.

bu eserle birlikte insan, kendi yalnızlığına nasıl gider sorusunun cevabını da buluyor. çöl yalnızlığı. kimimizin korkup yüzleşemediği yalnızlık. ama kit ve port tüm yaşamları boyunca yaptıkları yolculuklarda bunu aramaya çalışmışlar. daha doğrusu kit ona bağlı olduğu için port bunu yapmaya çalışıyor. port, yalnızlığını büyük bir cesaret içinde bulmaya çalışırken, kit onsuz yapamayacağını düşünüyor. çıktıkları tüm gezileri de port’un düzenlendiğini, kit’in buna sadece ayak uydurduğunu düşünürsek bu önerme daha da gerçekçi oluyor. sonuç olarak port hayatlarında başrol oyuncusu iken kit sadece kendi hayatının izleyicisi olarak görünüyor.

sevmenin de sadece dokunmakla, sevişmekle bir alakasının olmadığını görüyoruz. ne kadar port’un ve kit’in içindeki yalnızlıktan dolayı birbirlerinden uzaklaştıkları sanılsa da böyle bir durum benim için söz konusu değil. iki insan birlikte olurken, diğerinin hayatından bağımsız –doğumuyla birlikte sahip olduğu hayat- bir hayata daha sahiptir. dolayısıyla kişilerin bu hayatlara müdahalesi söz konusu olmamalıdır. kit ve port bunun farkına varmış. istekler, hayal edilenler ve düşünceler farklı olduğundan dolayı belki de aralarındaki uzaklık bundan. ama bu birbirlerine olan sonsuz sevginin olmadığı anlamına gelmiyor. sevginin çözebileceği bir sorun haline de...

kit, port’un hayatından çıkma duygusuna katlanamıyor. o yüzden port’un gördüğü rüyaları dinlemeyi sevmiyordu. çünkü kit, yaşamındaki her şeyin, olan her olayı iyi veya kötü bir işarete yoruyor, bu yüzden de hep karamsar davranıyor. nitekim port’un rüyasını anlatırken kalkıp gitmesi de bunu gösteriyor.

yalnızlığa, salt karanlığa doğru giden bu yolculuk amacına ulaşıyor. herkes korktuğu yalnızlığın içine düşerek yok oluyor.

kişileri de belirtmeden geçemeyeceğim:

port : korkusuz cengaver
kit : bahtsız bedevi
tunner : fırsatçı

p.s. : nitelikli yakıştırma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder