16 Haziran 2010 Çarşamba

Bim bam bom, baammmm!

Başlığa gel akşam akşam. Bundan bi' önceki kurduğum cümleyi başkası kursa ne basit şey derdim. Neyse. Bunun için kendimi kınayacak değilim.

İçimde bi' mutluluk tepsisi, genişledikçe genişliyorum. Her mânâda hem de. Sonunda Vincent'a cevap verebiliyorum: "Mutluyuz Vincent!". Ohh söyledim rahatladım. Uzun zamandır rahatladım aslında. Yaklaşık 1,5 ay falan oluyor. Gazım alındı sanki, mecazi anlamda. Aklıma geldi uzun zamandır gaz sorunu da yaşamıyorum. Ağrılı günlerimi bilimum böbrek, kasık ağrılarına yorarken hepsinin sonu gaz sancısı çıktı. Öyle de garip bi' bünyenin içerisinde yaşamaya çalışıyorum. Kendi kendimin asalağı mıyım yoksa? Neyse konuya geri dönelim.

İnsanların gazlarını boşaltma yeri olarak gördükleri bir müşteri hizmetleri maceram da sona erdi. Eyvallah diyor, gazlarını başka insanlara boşaltmaları için meydanı onlara bırakıyorum. Ohh bee, bi' yük kalkıyor üzerimden. Bi' ferahlık, bi' aydınlık. Tıpası kaçan insanlardan, egosunun köpeği olmuş kadınlardan, 25 yaşında olup 50 yaşındaki insan gibi sesi çıkanlardan, hayatından bezmiş gibi konuşup yaşam enerjini alan adamlardan, aklı bir yerlerine kaçanlardan kurtulmak: en büyük mutluluğum şu an.

Eyvallah bee !